23 Nisan Çocukları
Bayramlar hiç bayram gibi geçmiyor nedense. Ah nerede o eski bayramlar diyemiyorum bile, çünkü benim çocukluğumda da bayram gibi geçmezlerdi. Üniversiteye kadar olan dönemde okula gidenler için hep aynı, ancak anlam yükleyemediğimiz, genellikle anlamadığımız şiirlerin okunduğu, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin hep aynı olan ama hiç anlamadığımız şekilde konuşmalar yaptığı zamanlardı bayramlar. Bir de işkence olan stadyum gösterileri var ki, şanslıyım herhalde fazla müdahil olmak zorunda kalmadım.
Bugün 23 Nisan, Neşe doluyor insan....
Nedense 23 Nisanlarda çok neşe dolmuyor insanın içi. Zaten Ulusal Egemenliğin unutulduğu sadece "Çocuk Bayramı" olarak kutlanan 23 Nisan günlerinin çocukları da tatmin edici, bayram havası estirdiğini düşünmüyorum.
Her gün çocuk tacizlerini, tecavüz haberlerini normal karşılamaya başladığımız, Hüseyin Üzmez gibi binlerce şerefsizin hak ettikleri cezaları çekmedikleri bir Türkiye'de yaşıyoruz. Okula gitmeden çalışmak zorunda olan, biraz şanslılarsa okula gidip oynamaya fırsat bırakılmadan ellerine ezberlemek üzere test kitapları verilen çocuklar var karşımızda. Çünkü onların sorgulamaya, araştırmaya ihtiyaçları yok. Şifrelerini çözmeleri gereken, ezberleyip hazırlanacakları bir yarış var karşılarında.
Bizlerse 23 Nisan sizin bayramınız diyip, 5 dakikalığına 1 çocuğun başbakanın koltuğuna oturup "Şimdi başbakansın ister asarsın, ister kesersin" denilerek siyaseyi, Türkiye'nin gerçeklerini anlamalarını, bayramlarını kutlamalarını istiyoruz onlardan.
Bizlerin çocuk olduğu dönemde en azından Barış Abi'miz vardı bizim. Bizleri anlayan, bizlere söz veren konuşturan, üzerimizden prim yapmak yerine bizlere nasihatlarda bulunan. Ispanak yememizi öğütleyen, karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmamızı sağlayan, arabanın arkasında oturmamızı sürekli hatırlatan...
Şimdi ise Acun Ilıcalı gibi tarikat tarafından büyütülerek çocuklar üzerinden prim yapan, onların kendi yaşlarından 20 yaş büyük kostümlerle sahneye çıkarmak isteyen ailelere imkan veren, dünyanın her yerini gezip, gezdiği yerlerdeki bikinili kızlarla röportajlar yapan.
Oysa ki Barış Abi, Dönence ile dünyanın her yerini gezip, oraların güzelliklerini, tarihini anlatırdı. Japonya'da verdiği konserde 2 ülke bayrağını eline alıp şarkılar söyleyerek barış mesajları verirdi adı gibi. "Adam Olacak Çocuk" programında ise adam gibi adam olacak çocuklar olmamızı sağlayacak şekilde iletişim kurardı bizlerle. Bizim jenerasyonumuzun en büyük şanslarından bir tanesiydi Barış Abi.
23 Nisan 1920 tarihinde K. Atatürk önderdiğinde, Ulusal Egemenliğimizi, halkın egemen olduğu yönetim biçimine kavuştuk. Başbakanların asıp kestiği değil.. Çocuklara ise, sahip olduğumuz bu egemenliği daha iyi anlayıp, sahip çıkmaları için armağan edilmiştir.
Ulusal egemenliğe adam gibi adam olacak çocukların sahip çıkması dileğiyle..
23 Nisan Ulusal Egemenlikve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun
No Comments