twitter
    What I think, What I do

Archive for ‘August 2010’

Kim bu Fethullah Gülen

Bazen ben gerçekten anlamıyorum Türkiye'yi kimlerin yönettiğini, siyasetin hangi temeller üzerinde oturduğunu, kimler tarafından yönlendirildiğini.

Bir adam var. Adı Fehullah Gülen.
1980 Askeri Darbesinden önce İzmir'de vaizlik yapan bu adam, vaazlarında ağladığı, insanları etkilediği için vs. ünlü olmuş sonrasında 2000 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ni devirmek amacıyla yasadışı terör örgütü kurmaktan dava açılmış, 2006 yılında bu davadan cürüm ve şiddete başvurarak teşekkül oluşturduguna dair delil olmadığından beraat etmiştir.

Ancak bu bahsettiğimiz şahıs sürekli olarak ABD, Pensilvanya'daki malikanesinden Türkiye siyasetini yönlendirecek açıklamalar yapıyor.
Geçtğimiz günlerde, referandum öncesi yaptığı "Ölüler Bile Mezarlarından Çıkıp Evet Oyu Versin" açıklamasından sonra bugün de "Herkes En Az 10 Kişiyi Sandığa Götürmeli" demiş sağolsun.
İyi etmiş, güzel etmiş ama bu şahıs parti başkanı mıdır, siyaset bilimci midir yoksa Türkiye'nin gizli eş başkanı mıdır? Eğer bilen biri varsa lütfen bana açıklasın.



Referandumda HAYIR diyorum. Çünkü,

Daha önce karar vermiştim körü körüne, partizanlık yapmaksızın referandumda vereceğim kararı inceleyerek vereceğime. Zaten biz değil miydik her zaman körü körüne, cemaatler gösterdi diye, 1 poşet kömür verildi diye körü körüne oy verenlere kızan. Hatta bir anayasa değişiklik paketinin oylanacağı referandumu boy, pos kavgası karıştırıp oy toplamaya çalışanlara kızanlar.


Neyse, indirip Anayasa Değişikliği Karşılaştırmalı Teklif Paketini karşılaştırmaya ve bilgimin yettiğince değerlendirmeye çalıştım.

Paketin tüm maddelerinin üzerinden tek tek geçtiğimiz taktirde bazı maddeler dışında olumlu değişiklikler olduğunu görmek çok mümkün. Bunlara çocuklar, kadınlar ve engellilerle ilgili pozitif ayrımcılık içeren, sendikal yeni hakların içeren maddeleri örnek verebiliriz. Ancak bunlarla beraber AKP'nin bugüne kadar sürekli olarak kısıtladığı özel hakların gizliliğini anayasal olarak koruma altına almak istemesi bana biraz ironik gözüktü.

Peki bu bahsettiğimiz maddeler referanduma gerek duyulmaksızın meclis kararıyla değiştirilemez miydi, bunu sorgulamak gerekiyor. Hem de bütün partilerin ortak kararıyla geçirilebilirdi ancak bizlerin oylaması gereken maddeler arasında

Madde 146 Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin seçimini
Madde 159 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üyelerinin seçimini

belirleyen 2 madde bulunuyor. Bu maddeler yargının üyelerinin seçimlerinde Adalet Bakanlığı ve TBMM'nin söz söyleyeceği, dolayısıyla güçler ayrılığı ilkesinin kesin bir şekilde ihlal edildiğini görüyoruz.

Bunun dışında zaten bu 2 maddenin HAYIR oyu vermek için yeterli olmasına rağmen parti kapatmaları ile ilgili
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısının talebi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan her bir siyasî partinin beser üye ile temsil edildigi ve Meclis Baskanının baskanlıgında olusturulacak Komisyonun üye tam sayısının üçte iki çogunlugu ve gizli oyla verecegi izin üzerine açılacak dava, Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara baglanır. Komisyonun bu kararı, yargı denetimi dısındadır. Reddedilen izin basvurusunda ileri sürülen sebepler, hiçbir sekilde yeni bir basvuruya konu olamaz. Siyasî parti gruplarında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde izin konusunda görüsme yapılamaz ve karar alınamaz.
madedsi bana sanki manidar geldi.

O yüzden Egemen Bağış ve Ertuğrul Günay HAYIR oyu verenler için aptal demiş ancak ben yine aptallık yaparak HAYIR diyorum.



Turkish Keyboard

I finally bought some stickers to change my keyboard language from English to Turkish. I took awhile to get use to English keyboard when I bought my computer from New Zealand but now I have to use Turkish letters as "ç, ş, ı, ğ, ü, ö".
Especially some Turkish words become really bad meanings without Turkish letters.
"I" and "İ" are two different letters in Turkish but it's not possible to write a word with using "ı" in English.

For example if I write sıkıldım, it means I'm bored which is fine but I can't use "ı" when it's not capital in English and it become sikildim means I got sexed =)

That's why it was important for me to have a Turkish keyboard and I have it finally.



12 Eylul Referandumunda

12 Eylul'de yapilacak olan Anayasa Degisiklik Paketi referandumunda EVET mi yoksa HAYIR mi diyecegiz. Referandumun yapilmasina yaklasik 1 aylik bir surenin kalmis olmasina ragmen cevremdeki hemen hemen hic kimsenin -ben de dahil- oylayacagi referandum taslak paketinde neler oldugu konusunda bilgisi olmadigini fark ettim.

Peki Turkiye Cumhuriyeti'nin Anayasasini degistirmek icin gidecegimiz referandumu bir siyasi partinin guven oylamasina donusturmek dogru mudur? Herhalde bu Anayasa Degisiklik paketinin oylanacagi referandumda kararimizi paketi okuyarak ve hukuk dilinden anladigimizca kendimize gore yorumlayarak oy vermemiz gerekmektedir. Ancak referandumda oy verecek olan yaklasik 40 Milyon Turkiye Cumhuriyeti vatandasinin buyuk cogunlugu siyasi partilerin belirlemis oldugu kararlara uyarak Anayasa Degisiklik paketini gormeksizin sadece referandumu AKP'nin iktidar doneminin sorgulanacagi bir guven oyu haline getirdigi artik cok aciktir. Umuyordum ki muhalefet bu referandumu AKP'nin bir guvenoyu cizgisine sokmaz ki sonradan olasi bir EVET cevabi ile zor durumda kalmasin.

Hatta bunun yaninda Turkiye'ye gelmekten bile korkarak ABD Pensilvanya'da satosunda yasayan Fetullah Gulen bile siyasetin yonunu belirlemeye calisarak "Mezardakiler bile cikip EVET oyu vermelidir" diye yapmis aciklamasini...

Bunlarin yaninda 1980 darbesi sonrasinda olusturulan 1982 Anayasasi, ozellikle toplumsal ve bireysel ozgurluklerin bircogunun kisitlamasinin da getirdigi bir sonuc olarak degistirilmesi gerekliligi tum cevreler tarafindan kabul gormustur.

Peki, biz ne yapacagiz? Ben de bir sonraki yazimda Anayasa Degisiklik paketini okuduktan sonra EVET mi HAYIR mi diyecegimi sebepleriyle birlikte yazmaya calisacagim.



Final Episode of "Lost"


We were lost for 6 years. I remember the first time that I watched Lost. It was at my cousins house when he offered us the new TV show. We watched 6 episodes in one night till 5 in the morning. I think it was the 2nd year of this TV show when I started. Then, lots of sleepless nights watching 4 -5 episodes in a row.
Questions made me watch Lost. Whenever I was thinking that I found an answer more questions came up.
I couldn't watch Lost when I was in New Zealand as we didn't have unlimited internet connection and none of my friends had it. So, I got the final season from my cousin who made me addicted to this island.

3 days ago, after I finished my exam I started to work really hard to finish the final season and yesterday I watched the final episode. I don't really understand the people who didn't like the final episode. I'm wondering what were they expecting in the end of this 6 years. What could it be? Obviously this imaginary island that has polar bears, immortal people and lots of miracles couldn't be explained in detail in a logical frame.


I really like the final episode. Hurley became the new protector of the island, one group of people including Kate, Sawyer and Claire could manage to get out of the island, Jin and Sun died together and Jack protected the island from the Man in the Black who formed as John Locke.

In the end in a different time, all characters remembered the time that they spent in the island. As Jack's father said, all of them died in a different time but finally met up together.
It was a classical happy ending scenario but to be honest noone could handle a bad end.

Obviously there are lots of questions that we don't know the answers yet. So, if ABC decide to make a movie we shouldn't be surprise.