twitter
    What I think, What I do

12 Eylül İzlenimleri


Uzun zamandir bekliyorduk 12 Eylül gününü.
Yaklasik 3 aydir televizyonlarda, meydanlarda, cami avlularinda yapilan mini mitinglerde, eline mikrofon alanin aydin oldugu tartisma platformlarinda(!)...

Hepimiz, kendimize göre bir durus sergileme gayretine girdik. Ancak siyasi parti liderleri birbirlerine karsi belden asagiya vurdukça imamlarin gazina gelen cemaat misali herkesten daha heyecanli olan kralcilar basladilar ona buna sallamaya. Kimi bakanlar, milletvekilleri çikti bizleri aptal ilan etti, kimi boy pos muhabbetinde mezurasıyla ortalıkta dolaştı.

Bense iktidar partisinin bizlere oylamamiz için sundugu anayasa paketini okumadan karar vermek istemedim. Okuduktan sonra da edinmis oldugum izlenim, yeni anayasa degisiklik teklifinin özellikle yargi üzerinde hem yasama hem de yürütmeyi elinde bulunduran dönem iktidarinin çok büyük bir etkisi olacagi yönünde oldu.
Derneklerde bile tek bir birime sinirsiz güç verilmez. Yönetim Kurulu'nu denetleyecek Denetim ve Disiplin Kurul'lari ile yapilacak hatalar, yanlisliklar, kisisel çikarlarini kurum çikarlarinin üstünde tutanlarin denetlenmesi, gerektiginde yargilanmasi saglanir.


Ancak tarihte nasil anilacagini simdiden kestirmenin güç oldugu 12 Eylül 2010 Anayasasi iktidar sahiplerine neredeyse sinirsiz diyecegimiz bir güç veriyor ve beni asil korkutan yakın gelecekte Atatürk'ün gençlige hitabesinde de öngördügü, iktidar sahiplerinn sahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ettirmeleridir.

Umuyorum bugün AKP'nin samimiyetine güvenenler, ellerine verdikleri bu sinirsiz gücü kötü niyetli olarak kullanacak iktidarlari seçmezler. Yada umalim da kimse vermis olduklari bu sinirsiz güçten dolayi pismanlik yasamaz ileride...

2002 yilindan beri AKP'nin kazandigi her seçimde AKP'nin rejim üzerinde oynayabilecegini tahmin ettigimiz oyunlar ötürü paranoyak bir sekilde yasadik, AKP'yi, halki suçladik. Ancak artik bu korkulardan arinarak muhalefet üzerinde olusturulacak bir baskiyla muhalefet partilerinin kendine çek-i düzen vermesi saglanmali, AKP'ye oy veren %60'lik kesim aptaldir söyleminden öte, onlarin istekleri, oy verme sebeplerini muhalefetin anlaması sağlanmalıdır. Herşeyden önce oy pusulasına sahip çıkamayan bir Ana-muhalefet Partisi Başkanı istifa ederek başlayabilir mesela.



No Comments

Leave a Reply